Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14862 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5602 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/04/2012NUMARASI: 2012/56-2012/296Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 27.11.2012 tarih, 15465/35284 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlunun, çekin 09.11.2010 tarihli protokolün 4/d maddesinde belirtilen .....şubesine ait 33631 numaralı 30.12.2011 keşide tarihli 1.000.000 TL bedelli çek olduğunu, protokolde, bankası/bedeli/çek numarası açık bir şekilde belirtilen çekin, söz konusu protokol ve bağlandığı 31/12/2010 tarihli sözleşme ile 24/03/2010 ve 13/08/2010 tarihli protokoller bakımından sözleşmede belirtilen şartların gerçekleşmesi koşuluyla teminat olarak verildiğini, sözleşmenin karşı tarafınca kendi edimi yerine getirilmeden sözleşmeye ve protokole aykırı olarak çekin kötü niyetle ciro edilerek yasal takibe konu edildiğini, yetkisiz kişiler tarafından imza atılıp ciro edildiğinden ciro silsilesinin kopuk olduğunu, lehtar tarafından yapılan geçerli bir cironun bulunmaması ve dolayısıyla ciro silsilesindeki kopukluk nedeniyle takip yapan alacaklının yetkili hamil sıfatının da olmadığını ileri sürerek başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği bu kararın Dairemizce ''.. Taraflar arasında düzenlenen taahhütname, sözleşme, ek sözleşme ve protokol birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu belgelerde belirtilen koşulun oluşup oluşmadığı, dolayısıyla alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirir nitelikte olup, dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece sorunun çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken..'' gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.Somut olayda takip alacaklısı ...........dilekçe ekindeki sözleşme ve protokollerde imzası bulunmadığı gibi taraf da değildir. Adı geçen hamilin, çeki 2.ciranta ..... cirosu ile iktisap ettiği ve yetkili hamil olduğu görülmektedir. TTK.nun 730. maddesinin göndermesiyle çekler hakında da uygulanması gereken aynı kanunun 599. maddesi gereğince, keşideci borçlu, lehtara ve cirantalara karşı ileri sürebileceği şahsi def'ilerini, iyiniyetli hamile karşı ileri süremez. Hamil ve takip alacaklısı .......çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği iddia edilmiş ise de, lehdar ..... Ve Tic. A.Ş. ile hamil alacaklının avukatlarının aynı kişi olması bu hususu ispat etmeye yeterli olmadığı gibi; 2.ciranta ..... ile hamil arasında ki organik bağda ispat edilememiştir.Bu durumda mahkemenin istemin reddine ilişkin kararı doğru olup; kararın onanması gerekir iken maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.11.2012 tarih ve 2012/15465 E. - 2012/35284 K.sayılı bozma ilamının kaldırılarak; Ankara 13. İcra Mahkemesi'nin 04.04.2012 tarih ve 2012/56-296 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 24.30 TL onama harcı alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.