MAHKEMESİ : Malatya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/12/2011NUMARASI : 2011/529-2011/598Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu M.Y.Y.vasisi H.Y. tarafından borçlunun SGK'dan aldığı emekli maaşına konan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece borçlunun 28.09.2011 tarihli tutanakla hacze muvafakat ettiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyaya ibraz olunan veraset ilamında ilgi tutulan Malatya Devlet Hastahanesi tarafından düzenlenen 28.01.2011 tarih 462 sayılı raporda M.Y.Y'da Bipolar Affektif Bozukluk hastalığının bulunduğu, akli melekelerinin zayıfladığı ve vesayet altına alınmasının uygun olduğu beyan edildiği için borçlunun kısıtlanmasına karar verildiği görülmüştür. TMK. 9. madde hükmüne göre fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. 10. madde hükmüne göre ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. 13.madde hükmüne göre yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir. 14.madde hükmüne göre Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.15.madde hükmüne göre Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz. 16.madde hükmüne göre ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Akıl hastalığı yahut akıl zayıflığı gibi sebeplerden biri ile makul surette hareket etmek iktidarından mahrum bulunanlar, başka bir deyimle tam ehliyetsiz olanların yaptıkları hukuki işlemler kanuni mümessilleri tarafından onaylanmadıkça geçersizdir. 11.6.1941 gün 1941/4-21 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde "...Mümeyyiz olmayan bir kimse ile hukuki muamelede bulunan diğer akidin bunu bilmeyerek hüsnüniyetle hareket etmiş olması zikri geçen 15. maddenin mutlak ve kat'i sarahatı karşısında öyle bir kimsenin tasarrufu üzerine hukuki hükmün terettüp etmesi için kafi değildir. Kanun o gibi temyiz kudretinden mahrum kimselerin esasen hüküm ifade etmeyen tasarrufları hususunda o tasarruftan dolayı hak iddia edenlerin hüsnüniyetlerini himaye etmemektedir ".... Medeni Kanunumuzun metin ve ruhundan başka türlü bir netice çıkarılmasına imkan yoktur..." şeklindedir. İçtihadı birleştirme kararının sonuç bölümündeayırt etme gücünden yoksun olan kişilerin tasarruflarının geçersiz olduğu açıkça vurgulanmıştır. Hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğu için mahkeme tarafından re'sen gözönüne alınmak zorundadır. Somut olayda Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09.03.2011 tarih ve 2011/124-360 sayılı kararı ile borçlunun akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanarak, kendisine H.Y.'nın vasi tayin edilmesine dayanak oluşturan 28.01.2011 tarih ve 462 sayılı Malatya Devlet hastahanesinin raporunda, adı geçenin 28.01.2011 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı belirtilmiş olup, borçlu asilin bu tarihten sonra 28.09.2011 tarihinde hacze muvafakat etmesi yukarıda açıklanan nedenlerle hukuken geçersizdir. O halde mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hukuken geçersiz muvafakate itibar edilerek istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.