Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14818 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5523 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Kemer İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/11/2012NUMARASI: 2012/126-2012/214Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetin konusu, haczedilen mahcuzların taşınmaz rehni kapsamında kaldığından, mütemmim cüz ve teferruat olması sebebiyle taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğine ve haczin kaldırılmasına ilişkindir.Somut olayda, otelde bulunan 10 adet bilgisayar ve 3 adet fotokopi-faks makinası haczedilmiş olup, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın söz konusu menkullerin otelin konaklama ihtiyacına özgülenmemiş olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.TMK.nun 684.maddesi hükmüne göre mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, bütünden ayrı haczedilemez. Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Yani alacaklılar otel binasını satmadan binada bulunan eklenti niteliğindeki malları ayrı ayrı haczettirebilir ve sattırabilirler. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür. İrdelenmesi gereken bir başka husus da, gerçekte teferruat niteliği tespit edilen mahcuzların İİK.nun 83/c maddesi gereğince ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı hacizleri mümkün değildir. Bir başka anlatımla bu maddenin uygulanabilmesi için, mahcuzun ipotek akit tablosunda yazılı olması yetmez. MK.nun 686.maddesinde tarif edilen şekilde eklenti niteliğini taşıması zorunludur. Ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi, TMK'nun 862. maddesi uyarınca da ipotek, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi onun bütünleyici parçalarını (TMK m.684) ve eklentilerini de (TMK.m.686) kapsayacağından bu madde uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için haczedilen malların yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduğunun belirlenmesi gerekir. İzah edilen ilkeler, mahkemenin de kabulünde olmakla birlikte, teknik inceleme gerektiren konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidilmesi isabetsizdir. Zira söz konusu mahcuzların niceliği, niteliği ve kullanım amaçları yapılacak inceleme sonucu ortaya çıkacaktır. Bu durumda mahkemece; tarafların delilleri toplanarak ilgili tapu kaydı ve ipotek akit tablosu da gözetilerek şikayete konu mahcuzların gerçekte TMK.nun 684 ve 686. maddelerinde açıklandığı gibi, mütemmmim cüz ve teferruat niteliğinde olup olmadıkları, konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile belirlenmeli, TMK.nun 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamında kaldıkları (İİK.nun 83/c koşullarında ipotek akit tablosunda yazılmasa dahi) takdirde haczedilemeyecekleri, mütemmim cüz ve teferruat niteliğinde bulunmayan mahcuzların ise haczedilebilecekleri düşünülerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.