MAHKEMESİ: Sivas İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/04/2011NUMARASI: 2010/387-2011/337Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Alacaklının yakalamanın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun borcun 162.000,00 TL ve faiz oranının da %15 olduğunu kabul ederek geri kalanına itiraz etmesi üzerine alacaklının, kısmi itirazın kaldırılmasını istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür.Alacaklı bankanın İİK.nun 68/b maddesi koşullarında takip yapabilmesinin ön koşulu hesap özetini noter aracılığı ile tebliğ ettirmesine bağlıdır. İİK.nun 68/b-3 maddesi gereğince; kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarname1er krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu kanunun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden sayılırlar. Bu nedenle alacaklı krediyi kullandıranın yukarıda belirtilen madde kapsamındaki belgeye dayanarak takip yapabilme şartının gerçekleşmesi için, borçluya hesap özeti veya ihtarın tebliğ edilmiş olması zorunludur. Öte yandan İİK. 68. maddesine göre alacaklı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir. Somut olayda; borçluya İİK 68/b maddesi uyarınca gönderilen hesap kat ihtarı, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Borçlunun itirazı kısmi itiraz olup, itiraz edilmeyerek kesinleşen ihtarname esas alınarak ihtarname tebliğ tarihinden ödeme emri tebliğ tarihine kadar borçlunun varsa ödeme belgeleri değerlendirilip sonuca göre itirazın kaldınlması konusunda İİK.'nun 68. maddesine göre bir karar verilmesi gerekirken, itiraz tarihinden sonra yapılan ödemelerin hesaba katılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.