MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/09/2010NUMARASI: 2009/894-2010/813Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,2-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;3-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve dayanak senetteki imzanın borçluya ait olmadığından bahisle takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.TTK’ nun 688/6. maddesinde bonoda tanzim yerinin yazılı olması gerektiği, aynı kanunun 689/son maddesinde ise tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun tanzim edenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazımı yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanında da idari bir birimin yazılmadığı görülmektedir. Bu durumda TTK.nun 688/6. ve 689/son maddelerine uygun biçimde tanzim yeri belirlenmeyen bu belge kambiyo senedi vasfında bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, Hukuk Genel Kurulu’nun 02/10/1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince bu husus icra mahkemesince re’sen nazara alınarak borçlunun talebi ile de bağlı kalmak suretiyle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken itirazın esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.