Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1477 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 20945 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Kocaeli 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/06/2010NUMARASI: 2010/229-2010/312Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasa'nın 93. maddesine göre; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."18/02/2009 tarih ve 5838 Sayılı Kanun'un 32. maddesi ile 5510 Sayılı Kanun'un 93. maddesine, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun nuvafakatinin bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir." hükmü eklenmiştir. Anılan madde hükmünde ilk cümlede "sağlık hizmeti sunucuları" yönünden kurum nezdinde doğan alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceği öngörülmüş olup, haczedilmezlikle ilgili bir hüküm yoktur. Söz konusu maddenin ikinci cümlesinde sadece gelir, aylık ve ödeneklerin 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği düzenlenmektedir. Somut olayda sağlık hizmeti sunucusu olan eczane sahibi takip borçlusunun Sosyal Güvenlik Kurumları nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları, İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi ilgili kuruma gönderilmek sureti ile haczedilmiştir. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca borçlunun, Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde olan alacaklarının haczi mümkün olup, şikayetin reddi gerekirken kabulü ile alacak haczi işleminin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.