Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14768 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12067 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul 24. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/02/2014NUMARASI : 2013/901-2014/215Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, İİK.nun 71/2. maddesi gereğince zamanaşımı gerçekleştiğini belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibe dayanak çekin keşide tarihi nazara alındığında ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık sözkonusu değildir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 154. (818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 133).maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve 6102 Sayılı TTK.nun 818/1-p (6762 Sayılı TTK.nun 730/18.) maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 750. (eski 662.) maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, 6102 Sayılı TTK.nun 818/1-p (6762 Sayılı TTK.nun 730/18.) maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 751/2. (eski 663/2.) maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde, zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı 15/04/2008 tarihinden sonra 16/04/2008 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, ancak alacaklının 05/09/2008 tarihli talebi sadece sorgulama niteliğinde olup haciz talebi olmadığından zamanaşımını kesecek nitelikte olmadığı, dolayısıyla 16/04/2008 tarihli talep ile 20/02/2009 tarihli talep arasında altı aylık zamanaşımının dolduğu görülmektedir.O halde, mahkemece, zamanaşımına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.