Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1472 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11298 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu şirketin, ... İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesinin göndermesiyle HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.Buna göre; çeke dayalı olarak yapılan icra takibi, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.HMK.nun 7/1.maddesinin birinci cümlesine göre; borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda; çekin lehtarı konumunda olan muteriz borçlunun adresi .../... olup, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 22.04.2015 tarihinde .../... adresinde tebliğ edildiği ve borçlunun 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine başvurduğu, diğer takip borçlusu ... Ltd Şti.'nin ... adresine yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın bilâ tebliğ iade edildiği, itiraz tarihinde henüz diğer borçlu açısından takibin kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesinde HMK.nun 7/1.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Diğer yönden, HMK.nun 7/1.maddesi uygulanmış olsa dahi, itiraz etmeyen borçlu şirketin mahkeme dosyası içinde yer alan 04.10.2013 tarihli ticaret sicil bilgilerine göre adresi Yenişehir/... olup, mahkemenin gerekçesi bu nedenle de yerinde değildir.Borçlu şirketin yetki itirazının, diğer yetki kuralları muvacehesinde incelenmesi halinde;İtiraz eden borçlu şirketin merkezi ile takip konusu çekin keşide yerinin ... olduğu ve ödeme emrinin de borçlu şirkete bu adreste tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda sözkonusu icra takibi yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun kabulü gerekir.O halde, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.