Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14699 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 31260 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/10/2011NUMARASI: 2010/1127-2011/1164Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Alacaklının taşkın hacze yönelik temyiz itirazları yönünden;İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2) Borçluların temyiz itirazlarına gelince;Borçlular, kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, eski adresten taşındıkları ve yeni adreslerini bildirdikleri halde, ödeme emirlerinin, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiğini, yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüşlerdir. İcra dosyası incelendiğinde; takip dayanağı kredi sözleşmesinde, borçluların beyan ettiği ... adresine çıkartılan ödeme emirlerinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adreslere Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ işleminin yapıldığı görülmektedir. Tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan (yani 6099 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki) Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinde; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır" hükmü yer almaktadır. İcra takibine konu edilen borcun kaynaklandığı kredi sözleşmesi "adiyen" düzenlendiği için, borçlunun sözleşmede yazılı adresine gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilemediği hallerde, 7201 Sayılı Kanun'un 35/son maddesinin uygulanması mümkün değildir.Aynı madde hükmüne göre ( ... kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine ... ) bildirilen adreslere gönderilen tebligatın adresten ayrıldığı için yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde, muhataba doğrudan 35. madde uygulanarak tebligat yapılabilir ise de (HGK.nun 5.7.2006 tarih 2006/12-378 E sayılı kararı), alacaklı İş Bankası A.Ş kamu bankası statüsünde olmadığı için, anılan sözleşme adresine ödeme emirlerinin TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi usulsüzdür. Bu durumda, mahkemece, borçlunun bu konudaki şikayetinin kabulü ile aynı Kanun'un 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin sorularak tebliğ tarihinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.