MAHKEMESİ: Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/06/2010NUMARASI: 2010/311-2010/339Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 298.maddesine göre; "Senette mevcut bulunan çıkıntı ve kezalik senedin metninde veya hamişindeki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde keenlemyekündur.Yalnız bu kabil çıkıntı, hak ve silinti mahkemece senedin sıhhat veya manasına müessir olacak mahiyette görülürse senet kısmen veya tamamen hükümsüz addolunabilir."Takip dayanağı bonoda keşideci ile lehdarın aynı kişi olduğu, ancak lehdar olarak yazılı keşideci isminin üzerinin paraf edilmeksizin çizilip, yanına takip yapan alacaklının isminin yazıldığı itirazında bulunulmaktadır.TTK'nun 585.maddesi hükmüne göre, poliçe keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK'nun 690.maddesi aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir.Bu durumda, üzeri çizildiği belirtilen keşideci isminin lehdar olarak yazıldığı halinin esas alınması gerektiğinden, takip dayanağı belge, bono niteliğinde olmadığından, alacaklının anılan senede dayanarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip yapması mümkün değildir. O halde mahkemece İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereği takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.