Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14662 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11865 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İzmir 5. İcra MahkemesiTARİHİ: 28/03/2006NUMARASI: 1184/189Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından 7.878.125.900.TL. kıdem tazminatı asıl alacağı, 1.651.170.000.TL. işlemiş faizi olmak üzere, 9.529.295.900.TL. toplam alacak üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve takip tarihinden sonrası için % 150 en yüksek banka mevduat faizi talep edildiği, borçluya örnek 49 nolu ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal sürede icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile asıl alacağın 838.125.000.TL.lik kısmına ve faiz oranının % 80 olduğunu belirterek bunun üzerindeki faiz talebine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun kabul ettiği miktarlar esas alınarak "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle kıdem tazminatı asıl alacağı faizi hesaplanmalıdır.Ancak işlemiş faiz yönünden % 80 oranı üzerinden hesaplama yapılmalı, takip tarihinden sonrasına yukarıda açıklandığı gibi uygulanması gereken faiz oranları tesbit edilerek 1.yıl % 80 oranından ve sonraki yıllar birer yıllık dönemler halinde ve değişen oranlara göre % 80 oranını aşmamak üzere kıdem tazminatı faizi hesaplanmalıdır.Mahkemece bu ilkelere uygun olmayan ve takip tarihinden şikayet tarihine kadar % 80 oranından hesaplama yaparak sonuca giden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de;takipte kesinleşen alacak miktarı 7.040.000.900.TL. olduğu halde, bilirkişinin faizi de dahil ederek hesapladığı 11.282.099.604.TL. nin asıl alacak olarak kabulü doğru değildir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.