Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14657 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11879 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Dazkırı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/02/2006NUMARASI: 2005/4-6Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetin mahiyetine göre Mahkemece İİK.nun 18. maddesine göre duruşma açıldığı halde alacaklı hasım gösterilmeden ve adı geçenin hukukunu ilgilendiren bu konuda yargılamaya katılması sağlanmadan sonuca gidilmiştir.Bu maddenin 2.fıkrası uyarınca (...duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır.) İcra müdürü şikayette hasım olarak gösterilemez. Takipte taraf olan alacaklının şikayette de taraf gösterilmesi gerekir.O halde Mahkemece öncelikle yasal taraf teşkili yapıldıktan sonra yargılamanın sonuçlandırılması gerekirken alacaklı yargılamaya dahil edilmeden ve alacaklının yargılamaya katılma talebi de dikkate alınmadan yargılamanın sonuçlandırılması alacaklının yargılamaya katılma talebi de dikkate alınmadan yargılamanın sonuçlandırılması isabetsizdir.Kabule göre de; İİK.nun 4. maddesi gereğince icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır..... Her icra mahkemesi hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar.Somut olayda, haciz işlemi Dinar İcra Dairesi tarafından Başmakçı Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan yazılan haciz yazısı ile uygulanmış olup Dazkırı (Başmakçı) icra müdürlüğünce bu yolda yapılan bir muamelenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Dinar İcra Dairesinin haciz işlemine karşı şikayeti inceleme görevi ise, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince Dinar İcra Hakimliğine aittir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece resen gözetir. (HGK. 21.3.2001 Tarih, 2001/12-235) O halde Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi yasaya uygun görülmemiştir.Öte yandan, İİK.nun 82/12.maddesinde borçlunun haline münasip evininin haczolunamayacağı belirlendikten sonra aynı maddede ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak meskeniyet şikayetine konu taşınmazın keşif tarihi itibariyle değeri ile borçlunun haline münasip ev alabileceği bedel tespit edildikten sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekir.Mahkemece yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın bu ilkelere uygun olmayan kıymet taktirine itiraz üzerine düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.