Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14654 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2496 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Mersin 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/12/2009NUMARASI: 2009/732-2009/1008Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra takibinin dayanağı olan çekin 18.03.2008 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği görülmektedir. Çekte ibraz tarihinden sonraki bir tarihin keşide tarihi olarak yazılı olduğu tesbit edilmiştir. Borçlular vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu ve mahkemece de ibraz tarihinden başlatılmak üzere TTK.nun 726.maddesinde öngörülen altı aylık zamanaşımı süresinin oluştuğu belirtilerek istemin kabul edildiği anlaşılmaktadır.TTK.nun 708/1.maddesine göre dayanak çekin keşide edildiği yerde ödenecekse 10 gün içerisinde muhatap bankaya ibrazı gerekmektedir. TTK.nun 692/5.maddesi uyarınca çekte keşide gününün belirtilmesi zorunludur. Keşide gününü içermeyen senedin çek niteliği kazanmasına olanak yoktur.Bu zorunluluk anılan Yasanın 708/son fıkrasında öngörülen "Yukarıda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler" yolundaki hükmün doğal bir sonucudur.Senette keşide tarihinin gerçeğe aykırı biçimde gösterilmiş olmasının çekin geçerliliğine etkisi konusunda TTK.nun "vade" kenar başlıklı 707.maddesinin göz önünde tutulması gerekir. Anılan madde hükmüyle, yasa koyucu sonraki tarihli çeklerin geçerliliğini açık bir biçimde kabul etmektedir. Yasal ibraz sürelerinin başlangıç tarihi çekte keşide günü olarak gösterilen tarihtir. Gerçek ihdas, ibraz süresi hesabının başlangıcı olamaz. Bilimsel öğretide de kabul edildiği gibi, keşide tarihi senedin gerçekten tedavüle çıkarıldığı tarih olmayıp, üzerinde yazılı bulunan tarihtir. Bu durum, çekin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ya da sonra tedavüle çıkarılmasına olanak vermekte, dolayısıyle ibraz sürelerini kısaltmak veya uzatmak olanağı doğmaktadır. (11.HD.7.5.1981 tarih ve 1981/1850-2241 S.K.) (F.Özten Kıy.Ev.Huk.S.1054)TTK.nun 726.maddesi hükmüne göre, "Hamilin keşideci ve diğer çek borçlarına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle" zamanaşımına uğrar. Somut olayda, takip dayanağı çekin üzerinde yazılı keşide tarihine 10 günlük ibraz süresinin ilavesinden sonra, 6 aylık zamanaşımı müddetinin hesaplanması halinde, zamanaşımının oluşmadığı sonucuna varılmaktadır. Çekin keşide tarihinden önce ibraz edilmiş olması yasanın açık hükmü karşısında sonuca etkili değildir. O halde mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.