Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14639 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11796 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Adana 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 08/03/2006NUMARASI: 2004/545-126Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı N. Ö., takibe konu bonoları daha önce bankaya tahsil için ibrazdan ve bankaca çekilen protestodan sonra temliken aldığından bu bonolardaki ilgili alacak alacağın temliki hükümlerine tabidir. Bu durumda borçlular TTK.nun 599/2. maddesi uyarınca keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendisi arasında mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracatta bulunan alacaklıya karşı da ileri sürebilirler. Alacaklı N. Ö. Cumhuriyet Savcılığı hazırlık soruşturması sırasında 16.1.2001 tarihinde verdiği imzalı beyanda takip konusu bonoların devir ve temlik yazısına istinaden Muhsin Yılmaz'dan aldığını belirtmiş, savcılıkça devir ve teslim beyanı yazısı ile ilgili Muhsin Yılmaz adına atılan imza araştırması yapılmış, düzenlenen raporda bu imzanın başka bir belgeden kesilerek alındığı tespit edilmiştir. Savcılıkça tespit edilen bu durum dikkate alınarak alacaklı da dahil olmak üzere sorumlular hakkında Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/867 esas sayılı dosyasında özel evrakta sahtecilik ve bedelsiz kalan senedi kullanmak suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.Dairemizin 23.6.2004 tarih ve 2004/12791-16508 sayılı bozma kararında da vurgulandığı üzere Mersin Cumhuriyet Savcılığının başlattığı 2000/21624 hazırlık sayılı dosyasının HUMK'.nun 317. maddesi koşullarında değerlendirilmesi istendiği halde bu hazırlığa dayalı olarak Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan yukarıda belirtilen özel evrakta sahtecilik davasının sonucunun bekletici mesele yapılıp oluşacak duruma göre alacaklının yetkili hamil olup olmadığı da dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken borca itiraz incelenip sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.