Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14609 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8128 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Çivril İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/11/2012NUMARASI: 2012/77-2012/93Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vasisinin mahkemeden ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür.İİK.nun 134/2.maddesi gereğince ihalenin feshi istemi şikayet yoluyla icra mahkemesinden ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde istenebilir. Aynı maddenin 6.fıkrasında ise “satış ilanı tebliğ (m.127) edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya (BK. 23-24) veya ihalede fesada (BK.226) bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki bu müddet, ihaleden itibaren 1 seneyi geçemez” hükmüne yer verilmiştir. Ehliyetsizlik, kamu düzenine ilişkin olup; mahkemece her aşamada re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda borçlu .................a vasi tayin edilmesinden sonra satış kararı verildiği ve vasi adına çıkartılmadan satış ilanının kısıtl?? adına çıkarılarak aynı konutta oturan oğlu vasiye tebliğ edilerek tebliğ işlemlerinin tamamlanmaya çalışıldığı görülmektedir. Ehliyetsizliği nedeni ile kısıtlanan şahıs hakkında satışa hazırlık işlemlerinin bizzat yürütülmesi ve tebligat yapılması yasal olmadığından söz konusu tebligat usulsüz ve yok hükmündedir. Tebligatın anlamı bildirimdir. Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru vardır. Tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.12.2009 tarihli 2009/12-563E.-2009/600 K. sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere icra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkündür. Zira, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciye yöneltebilmesi usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabilir.Tebligatların borçlu vasisi olarak vasi ...................... adına düzenlenerek gönderilmesi gerektiğinden; kısıtlının şahsına çıkan tebligatları vasi öğrense bile bu şekilde ihalenin gerçekleştirildiğini öğrendiği kabul edilemeyeceği gibi, şikayet süresinin başlangıcına da esas alınamaz. O halde mahkemece; ihalenin feshi isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve eksik inceleme ile şikayetin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davran??lması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.