MAHKEMESİ: Karşıyaka 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/12/2012NUMARASI: 2012/429-2012/596Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak borçlunun, aval veren, ciranta veya her ne sıfatla olursa olsun imzasının bulunmadığını beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.Takip dayanağı çekin incelenmesinde ......ve ..... Müh. Tur. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti.'nin keşideci olarak yer aldığı görülmekte olup, kambiyo takibi borçlular .......,....... ..... Tic. Ltd. Şti., ......... Müh. Tur. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılmıştır. Çek üzerinde adi ortaklık ile ilgili herhangi bir kayıt yer almamaktadır. Kambiyo senetleri illetten mücerret olduğu gibi adi ortaklık sözleşmesinde de takip dayanağı çeke atıf yoktur, o halde mahkemece çekin adi ortaklığa ait olduğuna karar verilemez. Bu durumda çekte keşideci olarak ismi yazılı olan borçlu ..........................hakkında da takip yapılıp itirazda bulunulduğuna göre çekin ön yüzünde bulunan imzanın adı geçen borçluya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmekte olup, Mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği bilgi ile çözümlemesi mümkün olmadığından, HUMK'nun 275. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hususlardan bulunmakla, borçlunun imza itirazı ile ilgili olarak bilirkişi raporu alınıp, çekteki keşideci imzasının borçluya ait olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken; borçlunun borca itirazının İİK 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispat edilemediği halde borca itirazın kabulü ve icranın geri bırakılması yönünde karar verilmesi isabetsizdir.Kabule göre de İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, "İcra Mahkemesi 68/a maddesi 4. fıkrası göre yapacağı inceleme sonucu inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur." İİK'nun 169-a maddesinin 5.fıkrası gereği de, borca itirazın kabulü kararı ile takip durur. Her iki itirazın kabulü ile takip durdurulacağından mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelemesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.