Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14532 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5163 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/03/2010NUMARASI: 2010/110-2010/201Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 25.11.2010 tarih, 14163/27694 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı çekin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer İstanbul’dur. Borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresi de Kadıköy-İstanbul’dur. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgâhının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından, buradaki icra dairesinde (HUMK. 10.md.) ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Bu durumda alacaklının takip yaptığı Antalya İcra Müdürlüğü yetkisizdir.İİK.nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK. nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan hüküm icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından icra takibine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/54 D. iş sayılı ve 15.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararına dayanılarak, 18.01.2010 tarihinde başlandığı ve örnek (10) ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekilinin 21.01.2010 tarihinde ve yasal sürede icra mahkemesine başvurarak Antalya İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 11.02.2010 tarihinde Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Kural olarak icra mahkemesince itiraz tarihinde mevcut olmayan bir mahkeme kararı bekletici mesele yapılarak sonuca gidilemez. Dolayısıyla, borçlunun itirazında, ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini bildirmesi durumunda mahkemece bu itirazın sonucu beklenerek yetki itirazı hakkında karar verilemez. Ancak, itiraz süresi içinde ihtiyati haciz kararının kaldırılmış olması durumunda, bu durumun mahkemece nazara alınması gerekir. Ne var ki mahkemece bekletici mesele yapılmamış olmakla beraber, icra mahkemesince karar verilmesinden önce ihtiyati haczin kaldırılmış olması durumunda, böyle bir maddi olgunun mahkemece yok sayılmasının kabulü de mümkün değildir. Dairemizin değişen ve yeniden oluşan içtihatlarında icra mahkemesince karar tarihinde mevcut olan bu şekildeki bir maddi olgunun dikkate alınarak icra dairesinin yetkisini belirlemede ihtiyati haciz kararının nazara alınmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Somut olayda da her ne kadar alacaklı tarafından icra takibine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/54 D. iş sayılı ve 15.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararına dayanılarak başlanılmış ise de icra mahkemesinin karar tarihi olan 04.03.2010 tarihinden önce 11.02.2010 tarihinde Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğine ve bu karar dosya içinde mevcut olduğuna göre, artık anılan ihitiyati haciz kararı icra dairesinin yetkisini belirlemede dikkate alınamaz.O halde mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi açıklanan nedenlerle doğru olduğundan Dairemizce onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ :Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.11.2010 karar tarihli, 2010/14163 - 27694 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 20/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.