Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1449 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9775 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, 30/08/2012 düzenlenme tarihli, 39.000,00-TL. bedelli bononun vadesinde tahrifat yapıldığı, 12/05/2012 vade tarihinin tahrifatla 12/09/2012 tarihi olarak tahrif edildiği, gerçek vade tarihi olan 12/05/2012 tarihi dikkate alındığında vade tarihinin, düzenlenme tarihinden önceki bir tarihe ait olduğu, bu nedenle senedin kambiyo vasfı bulunmadığına ilişkin şikayet ile ödeme miktarının “9” eklenmek suretiyle 39.000,00-TL. haline getirildiği gerekçesiyle borca itirazda bulunduğu ve takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/c maddesi gereğince bononun vade tarihinin "keşide gününden muayyen bir müddet sonraya" ait bulunması zorunludur. Aksi takdirde dayanak belge kambiyo senedi vasfını taşımaz. Bonoda vadenin, TTK'nun 703 ve 704. maddelerine aykırı olarak düzenlenmesi ve vade tarihinin düzenlenme tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde senet bono vasfını yitirir. Bu kuralın tespitinde ve yukarıda yazılı hükümlerin uygulanmasında senedin tahrifattan önceki durumu geçerli kabul edilir (HGK. 14.05.2003 tarih ve 2003/12-347 E. 2003/345 K.).6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207. maddesinde; "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir" hükmü yer almaktadır. Buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bir başka anlatımla senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekir. Onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. ,Borçlunun takibe konu bonolardan 30/08/2012 tarihili bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez. Ancak tahrifat öncesi düzenlenme tarihlerinin, bonoların vade tarihinden sonrasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde ise senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK'nun 170/a-2 maddesi uyarınca takibin iptali gerekir. Somut olayda, şikayete konu senette yer alan düzenlenme tarihi 30.08.2012 olup, vade tarihi 12.09.2012'dir. Mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01.07.2015 havale tarihli raporda şikayete konu bonoya ilişkin olarak; ödeme tarihinin rakamla belirtildiği kısmın aylar hanesinde evvelce mevcut "5" rakamının tamamlama suretiyle mevcut "9" rakamına dönüştürülmüş olduğu, ödeme tarihini yazıyla belirtilen kısımdaki "12 Mayıs 2012" yazısının üzeri çizilerek üzerine "12 Eylül 2012" yazısının yazılmış olduğu, görülmektedir. Yapılan bu tahrifat ile oluşturulan değişikliğin, keşidecinin imzasını veya parafını taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilirkişi raporuna göre, senedin ödeme tarihinde tahrifat yapıldığı ve tahrifattan önceki ödeme tarihinin 12/05/2012 olduğu, buna bağlı olarak da vade tarihinin düzenlenme tarihinden önceki bir tarihe ait olduğunun, böylelikle de senedin kambiyo niteliğinde bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca kambiyo senedi niteliğini taşımayan bu belge ile kambiyo takibi yapılması mümkün değildir. O halde mahkemece, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin bu senet yönünden kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde istemin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.