MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2013/353-2013/546Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçluların, dayanak senedin kredi sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, bononun, kredi sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak verildiğinden bahisle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.Senedin düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 688/2. maddesi gereğince, bir senedin bono sayılabilmesi için öncelikle kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermesi gerekir.Öte yandan takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da ayrı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E, 2013/312 K. sayılı ve yine HGK'nun 20.06.2001 T. ve 2001/12-496 sayılı kararları).Somut olayda, borçluların itirazlarında taraflar arasında imzalandığı iddia edilen somut bir kredi sözleşmesine dayanmadıkları ve bu hususta herhangi belgede ibraz etmedikleri görülmektedir. Alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, takibe konu bononun teminat amaçlı olmayıp kullanılan kredinin geri ödenmesi için keşide edilmiş senet olduğu ve borcun vadesinde ödenmemesi üzerine de ihtiyati haciz kararı alınarak takibe konulduğu savunmasında bulunulmuştur.O halde mahkemece, borçluların, iddialarını belge ile kanıtlayamadıkları ve alacaklı vekilinin de takip dayanağı bononun teminat senedi olduğuna yönelik bir kabul beyanının bulunmadığı gözetilerek bu yöndeki itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bir kısım borçlular yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.