MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayette bulunarak, imzaya ve borca itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekilinin icra takibinden feragat etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın işlemden kaldırıldığı, mahkemece davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK'nun 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK'nun 21.3.2001 tarih, 2001/19-266 esas, 2001/273 karar sayılı kararları).Her ne kadar, alacaklı takipten feragat etmiş ise de, borçlu tazminat talebinde bulunduğundan, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti incelenerek, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti halinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve buna göre icra mahkemesine yapılan başvurunun yasal sürede olduğunun saptanması durumunda, imza itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.