MAHKEMESİ: Çubuk İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/02/2012NUMARASI: 2011/108-2012/13Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 29.11.2012 tarih, 17965/35464 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, borçlunun usulüne uygun yapılmadığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.1- İİK.nun 129.maddesi koşulları yönünden;İİK. nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı kanunun 129/2. maddesine göre de satış bedelinin ikinci satışta kıymetin %40 ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK. nun 128.maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir. Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK.nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekir.Somut olayda, 460,00 TL kıymet taktir gideri, 207,00 TL tebligat gideri ve 3.634,00 TL ilan gideri, 430,00 TL satış harcı olmak üzere toplam 4.731,00 TL satış masrafı yapıldığı ve aynı ilan ile beş ayrı taşınmazın satışa çıkarıldığı, 1693 ada 1 parsel sayılı taşınmazın alıcı çıkmaması nedeniyle satışın düşürüldüğü, diğer dört taşınmazın ise ikinci ihale günü satıldığı, satışı yapılamayan taşınmaza isabet eden masraflar hariç tutulmak suretiyle, satışı yapılan dört adet taşınmazın ihale bedellerinin, taşınmazların tahmini değerlerinin %40'ına satış için yapılan masrafın her birine isabet eden kısmın eklenmesiyle oluşan miktarı karşıladığı, dolayısıyla satışın İİK.nun 129.madde koşullarına uygun olarak gerçekleştiği görülmektedir.-2-2- Tebligatların usulüne uygun olup olmadığı yönünden;7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmüne yer verilmiş, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/1.maddesinde de, " Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır." düzenlemesi getirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 18/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11.01.2011 tarih ve 6099 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik Tebligat Kanunu'nun 35.maddesinin 2. fıkrasındaki "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 sayılı kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat kanununun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.Somut olayda, borçlu Abdulmecit Han'ın "Cemal Gürsel Cad. No: ...Cebeci Altındağ Ankara" adresine çıkartılan ödeme emrinin 22.02.2007 tarihinde bizzat borçluya tebliğ edildiği, bilahare ilk yapılan 12/02/2007 tarihli kıymet takdiri raporunun ise 16.03.2007 tarihinde borçlunun işyeri olduğu anlaşılan “ Kızılbey Sokak ... Hanı 2. Kat No: 33 Ulus Ankara” adresinde tebliğ edildiği, 16.04.2010 tarihinde yapılan kıymet takdir raporu hakkında itiraz üzerine verilen karar ve mahkemece temin edilen bilirkişi raporunun borçlunun ödeme emri tebliğ edilen "Cemal Gürsel Cad. No: ...Cebeci Altındağ Ankara" adresine gönderildiği, bu tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese 23.06.2011 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve satış ilanının da borçluya aynı adreste 06.09.2011 tarihinde yine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, alacaklının karar düzeltme dilekçesi ekinde sunduğu tutanaklar ve dosya içindeki belgelerden anlaşıldığı üzere ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle borçlunun ikamet adresi olan "Cemal Gürsel Cad. No: ...Cebeci Altındağ Ankara" adresine bilinen son adres olarak tebligat çıkarılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. Ancak, tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Kanununun 6099 sayılı kanun ile değişik 35/2.maddesine göre, icra müdürlüğünce denetime elverişli şekilde borçlunun adres kayıt sisteminde adresinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeden aynı madde gereğince kıymet takdiri raporu ve satış ilanının tebliği yasaya aykırıdır.İİK.nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir../..-3-O halde, mahkemece, kıymet takdiri raporuna itiraza ilişkin karar ile satış ilanı tebliği tarihi itibariyle şikayetçi borçlunun adres kayıt sisteminde mevcut bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılarak yukarıda açıklanan Tebligat Kanunu hükümleri dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile ve ihale alıcısı davaya dahil edilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken İİK.nun 129.maddesi koşullarının bulunmadığı ve bilinen son adres olarak kıymet takdirine itiraza ilişkin kararın tebliğ edildiği adrese tebligat yapılmaması nedeniyle bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 29/11/2012 tarih ve 2012/17965 E.-35464 K.sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.