Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14430 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12140 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kastamonu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/211-2014/13Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı, ancak alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1.maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur.Somut olayda icra takibinin dayanağının 25.11.2010 tarihli, “Alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi” başlıklı belge olduğu, borçlunun, icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde ise borcun tamamına itiraz ettiği görülmektedir. Ancak borçlu cevap dilekçesinde, sözleşme uyarınca edimlerini ifa etmekte olduğunu, alacaklının ise zamanı gelmeyen taksitleri tahsil etmeyi amaçladığını beyan etmek suretiyle borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki ve borçtur. Borçlu hukuki ilişkiyi ve borcu kabul edip sözleşmede belirtilen vadesi gelmiş taksitlere ilişkin ödemelerde bulunduğunu ileri sürdüğüne göre, kabul edilen bir hususun ayrıca İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı kabul edilmelidir (H.G.K.'nun 04.12.1985 tarih ve 1984/12-527 E. 984. K.sayılı kararı). O halde mahkemece, borçludan, takip konusu borcun ödendiğine dair elinde İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden birinin bulunup bulunmadığı sorularak, sunması halinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden bahisle itirazın kaldırılması isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.