MAHKEMESİ: Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/10/2009NUMARASI: 2009/1186-2009/962Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1,2 ve 4.maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların bu kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93.madde hükmünün uygulanması gerekir. Öte yandan, anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, şikayet tarihi itibari ile yürürlükte olduğundan somut olayda da uygulanması zorunludur. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca gelir aylık ve ödenekler borçlunun muvafakati bulunmadıkça nafaka borçları dışında haczedilemez.Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına 09/07/2002 tarihinde haciz konulduğu, daha sonra borçlunun 21/02/2003 tarihli menkul haciz sırasında "Benim maaşımdan kesinti yapılmaktadır. Bu kesintinin 3 ayda bir 500.000.000 TL (500TL) kesilmesine muvafakat ediyorum." şeklindeki açıklama 5510 sayılı az yukarda açıklanan Yasa hükmü karşısında geçerli değildir. Mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile maaş haczinin kaldırılmasına kesintilerin iadesi talebinin ise reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın tümden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.