Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14385 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 6186 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : Bursa 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/02/2009NUMARASI : 2008/373-2009/160Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:4949 sayılı Kanunla değişik İİK.’nun 170/son maddesinde itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedileceği öngörülmüştür.Somut olayda borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilip takibin durdurulmasına karar verilmesi yerindedir. Ancak, takibin lehtar tarafından keşideciye karşı yapılması nedeniyle yetkili hamil olan alacaklı itiraz edenin imzasının borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan İİK.’nun 170/son maddesi gereği ağır kusurludur. Bu nedenle mahkemece borçlu yararına tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, şartları oluşmadığından bahisle tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.06.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi..... Karşı Oy yazısıAlacaklı şirket her biri 10.000 YTL miktarlı 10 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu şirket aleyhine icra takibine geçmiş bulunmaktadır.Borçlu süresinde icra mahkemesine başvurarak takip konusu edilen bonolardaki keşideci imzalarına itiraz etmiştir.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu söz konusu imzaların borçlu şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının belirlenmesi üzerine takibin durdurulmasına ve alacaklının kötü niyetli olmadığından bahisle de hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.4949 sayılı Kanunla değişik İİK’nun 170/4.fıkrasında yapılan değişiklikle, aynı maddenin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliğe paralel olarak ve taraflar arasında eşitliğin sağlanması amacıyla, maddede belirtilen hallerde alacaklı hakkında tazminat ve para cezasına hükmedilmesi öngörülmüştür.Anılan maddede belirtilen haller; icra mahkemesince, itirazın kabulüne karar verilmesi halinde “alacaklının senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu bulunduğu" durumlardır.Somut olayda ise bu durumların hiç birinin gerçekleşmediği kanaatindeyiz.Şöyle ki: Borçlu, alacaklı tarafın kendilerine gönderdiği Bursa 17.Noterliği’nin 13.11.2007 tarih ve 23982 yevmiye no’lu ihtarına karşılık Bursa 10.Noterliği aracılığıyla gönderdiği 03.06.2008 tarih ve 22556 yevmiye no’lu cevabi ihtarında, 2008 yılı için 11 aylık bono verdiğini, bunların kasım 2008 tarihi dahil olmak üzere ödendiğini bildirerek, erken tahliye nedeniyle fazla ödenen 5 aylık kira bedeli olan 50.000 YTL’nin tahliyeden itibaren alacaklı tarafça kendilerine ödenmesini istemiştir. Ancak bu konuda makbuz ibraz edilmemiştir. Ayrıca ödendiği iddia edilen bonoların da ödeme anında alacaklıdan alınması gerekir. Uygulama bu yönde olup, hayatın olağan akışı da bunu gerektirmektedir.Mahkemenin gerekçesinde de açıklandığı üzere takip konusu edilen bonoların senet teslim tutanağı ile borçlu şirket yetkilisi tarafından alacaklı tarafa teslim edildiğine ilişkin olarak alacaklı tarafça sunulan belgedeki imzaya borçlu şirket yetkilisi tarafından karşı çıkılmadığı gibi, senetler üzerindeki keşideci kaşesinin sahte olduğu yönünde bir iddiada da bulunulmamıştır.Tüm bu nedenlerle alacaklının kötü niyetinden veya ağır kusurundan söz edilemeyeceğinden ve dolayısıyla mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar TESPİT DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME Taraflar arasındaki "oda kaydının silinmesine dair işlemin iptali, üyelik kaydının devam ettiğinin ve davacının taksi durağında hak sahibi olduğunun tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bandırma 1.Asliye Hukuk Mahkemesince mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.09.2012 gün ve E:2 EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI • SENDİKALAR MESLEK KURULUŞLARI 4857 sayılı İş Kanunu'ndan 32.maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir.Kanun'un kabul ettiği sınırlar içinde tarafl Tecdit (yenileme) nedir? Borcun senetlerle ödeneceğine ilişkin protokol yenileme sözleşmesi midir? Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?