Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14337 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5502 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Adana 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/12/2012NUMARASI: 2011/1043-2012/826Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, mahcuzların fabrikanın mütemmim cüz'ü ve teferruatı olup taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği ve taşınmaz üzerinde ipotekler bulunması nedeniyle 07/12/2011 tarihli haczin iptali istemine ilişkindir. Başvuru bu hali ile İİK.'nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. MK.nun 684.maddesi taşınmaz mülkiyetinin taşınmazın bütünleyici parçalarını, aynı Kanun'un 686.maddesi ise eklentilerini kapsadığını hüküm altına almıştır. Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Ancak İİK.nun 83/c maddesinde; "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862.maddesi hükmü saklıdır" düzenlemesine yer verilmiştir. TMK.nun 862.maddesine göre rehin, taşınmazı bütünleyici parçalar?? ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkuller taşınmazdan ayrı olarak haczedilip satılamaz.Somut olayda taşınırların üzerinde bulunduğu taşınmaza aynı takip dosyasından ayrıca haciz konulması anılan yasa hükmüne aykırılığı gidermez.Zira haciz işlemi birbirinden bağımsız düşünülmelidir. Mahkemece aldırılan bilirkişi asıl ve ek raporlarında; haczedilen mahcuzlardan 3 adet dizel forkliftin teferruat kapsamında olduğu, taşınmazdan ayrılması halinde işletmenin bütününe kısmen zarar vereceği , foklift dışındaki diğer mahcuzların ise bütünleyici parça olup taşınmazdan ayrılmaları halinde işletmenin bütününe zarar verecekleri ve haczedilen mahcuzların ipotek belgesi ekindeki teferruat listesinde yer aldıklarının tespit edildiği bildirilmiştir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile talimat yolu ile 07/12/2011 tarihinde yapılan haciz işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, 07/12/2011 tarihli menkul haczi ile aynı tarihte ipotekli taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati haczin birlikte haciz kabul edilerek yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.