MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2014/141-2014/168Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takip borçlularından H.. K.. ve Atılım Mobilya Gıda Teks. İt. İh. San. Tic. A.Ş. vekili icra mahkemesine başvurusunda, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1766 esas ve Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1750 esas sayılı dosyaları yönünden Kayseri İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ederek Amasya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. 1- Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1750 esas sayılı dosyası yönünden; Somut olayda, özel hüküm olması sebebiyle uygulanması gereken İİK.nun 261. maddesindeki "Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar" şeklindeki düzenlemeye uygun olarak, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararının aynı yer icra müdürlüğünde infaza konulmasında ve dolayısıyla anılan ihtiyati haciz kararı nedeniyle aynı icra dairesinde takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece Kayseri 8. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1750 esas sayılı dosyası yönünden yetki itirazının reddi ile borçluların sair itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan yasa maddesi gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2014/1766 esas sayılı dosyası yönünden; a) Tanzim tarihi 16.04.2013, vade tarihi 31.01.2014 olan 60.000 TL bedelli senet yönünden; İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir.Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir. Öte yandan maddede belirtilen tacir sıfatının Türk Ticaret Kanununa göre tayin edilmesi gerekir.Somut olayda, takibe konu bono incelendiğinde, keşideci ve lehtar, şirket niteliğinde olduklarından ve dolayısıyla tacir sıfatını haiz bulduklarından HMK.nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerlidir. Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa takibin yetki sözleşmesinde belirlenen yerde başlatılması gerekir. Dayanak bonoda yetkili yer olarak Kayseri İcra Müdürlüğü belirlenmiştir. O halde, mahkemece, keşideci .. Mobilya Gıda Teks. İt. İh. San. Tic. A.Ş. yönünden yetki itirazının reddi ile borçlunun sair itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, HMK.nun 17. maddesi hükmüne aykırı şekilde yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. A.. borçlu H.. K.. ise, tacir olmadığından HMK.nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi kendisini bağlamaz. Bu sebeple yetki itirazının kabulü yönündeki karar, avalist borçlu H.. K.. yönünden doğru olup, icra dosyasının adı geçen borçlu yönünden tefriki ile yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.b) Tanzim tarihi 02.02.2013, vade tarihi 30.01.2014 olan 12.500 TL bedelli senet yönünden; Dayanak bonoda yetkili yer belirlenmediğinden, mahkemece HMK'daki yetkiye ilişkin hükümler uyarınca tesis edilen yetki itirazının kabulü yönündeki hüküm doğru olup, anılan senet yönünden icra dosyasının tefriki ile yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.