MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/01/2013NUMARASI: 2012/927-2013/25Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Borçlunun başvurusu alacak ve mallarının haczedilemeyeceğine ilişkin olup İİK'nun 16. maddesi gereğince şikayet niteliğindedir. İİK'nun 16. maddesi uyarınca kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılır.Somut olayda, icra takip dosyasının incelenmesinde mal ve alacakların haczine ilişkin olarak borçluya İİK'nun 103. maddesi gereğince davetiye tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçlunun beyan ettiği tarihin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekir ve başvuru tarihi itibariyle borçlunun haczedilmezlik başvurusu süresindedir. Mahkemece işin esasına girilerek haczedilmezlik şikayetinin incelenip sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, ilamsız icra takibinde şikayetin icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle işin esasına girilmeksizin davanın reddi şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.