İstanbul 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/01/2010NUMARASI: 2008/524-773Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından 11.12.2007 tarihli takip talebi ile çeklere dayalı olarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ancak muteriz .......................’nun adının takip talebinde ve ödeme emrinde yer almadığı ve hakkında takip başlatılmadığı görülmüştür. Alacaklı vekilinin daha sonra 17.03.2009 tarihinde ...........................’nun 996.351,00 TL bedelli çeklerde avalist olup, sehven hakkında takip yapmadıklarını belirterek, bu miktar alacak yönünden takibe dahil edilmesini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce düzenlenen aynı tarihli örnek 10 numaralı ödeme emrinin adı geçene 26.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Alacaklı, çeklerde avalist olduğunu iddia ettiği kişi hakkında takip yapabilir ise de, bunu ya başlangıçta esas borçlu ile birlikte aynı takip dosyasından veya onun hakkında ayrı bir takip yaparak daha önce başlatmış bulunduğu takiple birleştirerek yürütebilir. Somut olayda 11.12.2007 tarihli takip talebinde ................ borçlu olarak gösterilmediğinden, hakkında usulüne uygun takip talebi bulunmayan adı geçene daha sonra tebliğ edilen ödeme emri yok hükmünde olup, her hangi bir sonuç doğurmaz.O halde, mahkemece öncelikle bu hususun re’sen nazara alınarak muteriz ..................’na tebliğ edilen 17.03.2009 tarihli ödeme emrinin iptali yerine, itirazın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.