MAHKEMESİ : Kızılcahamam İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/10/2010NUMARASI : 2010/16-2010/23Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka tarafından takip borçluları hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Takibe konu edilen 3.4.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu dava dışı olup, şikayetçi borçlu müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalamıştır. Şikayetçi borçlunun anılan sözleşmede sorumluluğu 11.500 TL ile sınırlandırılmıştır. Bu sözleşmeden sonra asıl borçlu ile dava dışı müşterek borçlu ve müteselsil kefiller arasında limit arttırım sözleşmeleri düzenlenmiş, 10.4.2008 tarihinde sözleşmenin limitinin 100.000 TL olduğu kararlaştırılmıştır. Sonraki limit arttırım sözleşmesinde ise şikayetçi borçlunun imzası bulunmamaktadır. Takip talebi ve ödeme emrinde 107.185,93 TL ana para alacağı ile sair masraflar, BSMV, ihtiyati haciz vekalet ücreti ve masrafı yanında işlemiş faiz toplamı 109.458,88 TL ile asıl alacağa %35,10 faiz, %5 BSMV'nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline, tahsilinde tekererrür olmamak kaydıyla ve ayrıca şikayetçi borçlu kefalet miktarı olan 11.500 TL'ye işlemiş ve işleyecek faiz ve icra masrafları ile avukatlık ücretinden, diğer borçluların ise borcun tamamından sorumlu olduğu belirtilerek tahsili isteminde bulunulmuştur. Şikayetçi borçlu tarafından mahkemeye yapılan başvuruda; kendisinin sadece 3.4.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi gereği ve 11.500 TL'lik miktar için sorumluluğunun bulunduğu, kendisi ve diğer borçluların yaptıkları ödemeler toplamının kendi borç toplamını geçtiği, ödemelerin BK.nun 86.maddesi hükmü gereğince vadesi önce olan ve ilk muaccel olan imzasının bulunduğu 3.4.2006 tarihli kredi borcu için yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini belirtelerek borçlu sıfatının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İİK.nun 12.maddesi icra dairesinin, icra takibine konu yapılmış olan bir para alacağına mahsuben ödenen paraları kabul etmeye mecbur olduğu, borçlunun icra dairesine ödenen miktar kadar borcundan kurtulacağı düzenlemesine yer verilmiştir. BK.nun 84.maddesinde ise, takipten sonra yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faize ve masraflara mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece borçlu beyanı ve ödemelerde dikkate alınarak açıklanan yasa maddeleri ve belirtilen kıstaslar dahilinde gerektiğinde bilirkişi incelemesine de başvurulmak suretiyle bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.