Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1416 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35084 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2013/211-2013/663 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında 10.03.2011, 15.03.2011, 20.03.2011 keşide tarihli çeklere dayalı olarak 08.09.2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu tarafından takip dosyasında 08.09.2011 – 12.02.2013 tarihleri arasında takibi ilerletmeye yönelik işlem yapılmadığı, takibin zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek takibin iptalinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun zamanaşımı ile ilgili icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 169/a maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çekin zamanaşımına uğradığına ilişkin itiraz niteliğindedir. Takibin dayanağı olan çeklerin ibraz süresinin dolduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.nun 726. maddesine göre çeklerde zamanaşımı süresi 6 aydır. 6762 Sayılı TTK.nun 730. maddesinin göndermesi ile çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 662 ve 663. maddelerinde zamanaşımını kesen sebepler sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar "dava açılması", "takip talebinde bulunulması", "davanın ihbar edilmesi" ve "alacağın iflas masasına bildirilmesi"dir. Dava açılmasından kasıt esas olarak alacaklı tarafından açılan davalar olup, Hukuk Genel Kurulu'nun 1996/684-805 sayılı ve 21.11.1996 tarihli kararında benimsendiği üzere alacaklının savunmasını bildirerek karşı çıkması halinde borçlunun açtığı menfi tespit davası da zamanaşımını keser. Ancak borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet takibi durdurmayacağından zamanaşımını kesmez. Somut olayda, İstanbul 13.İcra Dairesi'nin 2011/16411 E. sayılı dosyasında (3) adet çeke dayalı olarak 08.09.2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin 19.09.2011 tarihinde tebliği üzerine borçlunun süresinde İstanbul 2. İcra Mahkemesi'ne başvurarak takibin iptali istemli şikayette bulunduğu, anılan mahkemenin 04.10.2012 tarih ve 2011/1988 E.-2011/1479 K. sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı vekilinin 12.02.2013 tarihli talebi üzerine borçluya yeni ödeme emri gönderildiği ve ödeme emrinin 18.02.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı bu şikayet zamanaşımını kesmediği gibi, icra mahkemesince teminat mukabilinde takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin olarak verilen 27.01.2012 tarihili kararın belirtilen teminat yatırılmadığından yerine getirilmediği de dikkate alındığında, alacaklının takip talebinde bulunduğu 08.09.2011 tarihinden borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine ilişkin 12.02.2013 tarihli talebine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı, bu haliyle 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, yapılan açıklamalar ışığında zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.