Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13992 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11323 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2013/655-2013/723Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlular aleyhine İstanbul 37. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12140 esas sayılı dosyasından Örnek 13 takip başlatıldığı, borçlular vekilinin kendi adına asaleten diğer borçlular adına vekaleten icra dairesinde yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine dosyanın alacaklı vekilinin talebiyle yetkili İstanbul Anadolu icra müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul Anadolu 11. icra müdürlüğünde dosyanın 2013/15069 esas numarasını aldığı, işbu dosyadan borçlu asile ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekili tarafından ödeme emri tebligatının asile gönderildiğinden bahisle takibin iptali talebi icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.Mahkemece, İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/601 esas sayılı dosyasından yapılan takibe istinaden davalılar tarafından davacı aleyhine tahliye davası açıldığı, tahliye davasında borçlu şirket avukatına duruşma davetiyesinin 23.09.2013 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bu tarih itibariyle borçlu vekilinin takipten haberdar olduğu, haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde şikayetini yapmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu vekilinin talebi, ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmesine ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK.nun 16.maddesine dayalı şikayet niteliğindedir .7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Yönetmeliğinin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunlu olup asile gönderilen tebligat yok hükmündedir.Somut olayda, borçlunun vekille temsil edildiği halde ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan borçluya tebliği doğru olmadığı gibi vekile çıkarılmış usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu itibarla, borçlu asile gönderilen ödeme emrinin tebliği ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süreler işlemeye başlamaz.O halde mahkemece asile gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.