Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13971 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4794 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/12/2012NUMARASI: 2012/337-2012/795Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun İİKnun 168/5.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak takibin dayanağı olan bononun bedel kısmındaki TL'nin Euro olarak değiştirildiğini, dolayısıyla, senet bedelinin para biriminde tahrifat yapıldığını ileri sürerek borca itirazda bulunduğu görülmüştür. TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 588/1. maddesi gereğince, bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar olunur. Ancak bu kural rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanır. Somut olayda dayanak bononun rakamla değer belirten bölümünde tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş olup, bu husus mahkemece de para birimi üzerinde yapılan değişiklikte keşidecinin parafının bulunmaması nedeniyle kabul edildiğinden, bononun yazı ile değer belirten bölümüne itibar edilmesi mümkün değildir. Bu durumda senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekir (HGK. 14.05.2003 T. 2003/12-347 E. 2003/345 K.). Mahkemece aldırılan 21.12.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda, icra takibinin dayanağı olan bononun bedel bölümünün 4.000 TL iken tahrifatla 4.000 Euro haline dönüştürüldüğü bildirilmiş olup, yapılan değişiklikte keşidecinin parafının bulunmaması nedeniyle bu husus mahkemece tahrifat olarak kabul edilmiştir. Bu durumda alacaklının tahrifat öncesine ait senet bedeli üzerinden takibe devam hakkı bulunmaktadır. Borçlu, İİKnun 169/a maddesinde belirlenen koşullarda takip alacaklısına ödeme yaptığını da ispatlayamadığına göre, mahkemece borca itirazın kısmen kabulü ile borçlunun da kabulünde olan 4.000,00 TL ve ferileri üzerindeki miktar yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.