Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13919 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11233 - Esas Yıl 2006
ESAS NO: 2006/11233 KARAR NO: 2006/13919MAHKEMESİ: Diyarbakır 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 21/02/2006NUMARASI: 2005/427-77Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı ilamda kıdem tazminatının akdin fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden tahsiline karar verildiği tesit edilmiştir. İcra mahkemesine, Merkez Bankası'ndan gelen cevapta fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan azami ve asgari faiz oranları bildirilmiştir. Yargılama aşamasında bilirkişiden alınan faiz hesabına yönelik raporun incelenmesinde; mahkemece, Dairemizin faiz oranının "kamu bankalarından sorulması" gerekeceği yönündeki önceki görüşüne değer verilerek kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı esas alınıp ona göre hüküm kurulduğu görülmektedir. Ancak Dairemizce Yargıtay'ın diğer Daireleriyle içtihat birliği sağlanması için oluşturulan son kararlarına göre, mahkemece yapılması gereken iş, "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Bu nedenlerle önceki içtihatlar doğrultusunda ve yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. Ayrıca, borçlu ihbar tazminatı alacağı ile diğer alacaklar için yasal faize hükmedildiği bildirildiği halde, reeskont faiz oranına göre faiz hesabı yapılmasının hukuka aykırı olduğunu da ileri sürmüştür. 3095 sayılı Yasa'nın 4489 sayılı Yasa ile değişik 1. maddesinde (Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret kanunu'na göre faiz ödenmesi gereken hallerde miktarı sözleşme ile tespit edilmemiş ise bu ödeme, yıllık ....... Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli kredi işlemlerinde uyguladığı reeskont faiz oranı üzerinden yapılır) hükmü yer almaktadır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ilama uygun olarak iskonto faiz oranları esas alınmıştır. Bu oranların değiştiği tarihler itibarı ile yukarıdaki açıklanan yasa maddesi doğrultusunda değerlendirme yapılmamış ise de hesaplamada esas alınan oranlar daha düşük olduğundan borçlu aleyhine bozma nedeni yapılmamıştır. O halde, kıdem tazminatı alacağı için yukarıdaki ilkelere uygun olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.