Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13861 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10670 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/02/2014NUMARASI : 2014/116-2014/117Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlunun, hacze muvafakatinin geçerli olmadığını ileri sürerek emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun muvafakatinin geçerli olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez" hükmünü amirdir.5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde değişiklik getiren ve 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasanın 32/2-b maddesine göre ise; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İlK.nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden, takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28/02/2009 tarihi sonrasında artık borçlunun, 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır.Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emrinin 23/11/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.11.2012 tarihinde bizzat icra müdürlüğüne başvurarak; "...icra takibine, borca itiraz etmemekteyim. Borcu kabul ediyorum. Almakta olduğum emekli maaşımın tamamı üzerine haciz konulmasına ve emekli paramın tamamının icra dosyasına kesilmesine muvafakat etmekteyim" diyerek bu beyanını imzası ile onayladığı görülmüş ise de, muvafakatin verildiği tarih itibarı ile takip henüz kesinleşmemiş olduğundan, söz konusu muvafakat geçerli değildir.O halde, mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde geçersiz olan emekli maaş haczi işleminin iptaline (haczin kaldırılmasına) karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.