MAHKEMESİ: Tavşanlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/11/2010NUMARASI: 2010/152-2010/181Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu vekilinin, 26/08/2010 vadeli ve 80.000,00 TL bedelli bono dışındaki dayanak altı adet bononun vadesi gelmeden takibe konulduğundan bahisle toplam 460.000,00 TL bedelli altı adet bono yönünden takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, alacaklı vekili tarafından, Tavşanlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/08/2010 tarih ve 2010/83 D.İş esas ve 2010/84 D.İş karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile yedi adet bonoya istinaden takibe başlandığı görülmektedir.Takibin dayanağı ihtiyati haciz kararının, İİK. nun 257. maddesinin hangi fıkrasına göre verildiği belirtilmemiş ise de, kararın gerekçesinde; "ihtiyati haciz kararının, İİK.nun 257.maddesinde öngörülen diğer koşulları taşıdığından” bahisle verildiği ve bu haliyle İİK. nun 257/2. bendine dayanıldığı görülmektedir. Bu nedenle HGK. nun 13/10/2004 tarih ve 2004/12–454 sayılı kararında da belirtildiği üzere, takip konusu vadesi gelmemiş senetlerle ilgili olarak muacceliyet şartının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. O halde, mahkemece, ihtiyati haciz kararı ile muacceliyet şartı gerçekleştiğinden itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 30.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.