Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13844 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11561 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/08/2011NUMARASI : 2011/863-2011/1057Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 03/04/2012 tarih, 2011/26154 Esas - 2012/10627 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi borçlu vekilinin, müvekkiline çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 15.06.2012 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, borçluya 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesi gereğince yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre, tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nm 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.Aynı Kanun'un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştirildiği tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.Söz konusu 7201 Sayılı Yasa'nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanun'a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.7201 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 16/2.maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" düzenlemesi yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani, tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2.maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.Somut olayda; şikayetçi M.. D..'e satış ilanı tebligatının, tebligat zarfı üzerine; "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesi gereği tebliğ adresi (adres kayıt sistemi- mernis) adresi olup TK. Mad. Ek fıkrası gereği iadesiz tebliğ edilmesi gerekmektedir" şerhi verilerek çıkarıldığı, tebligat zarfı üzerindeki adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki "Y.. S.. S.. Bulvarı No:llF İç Kapı No :.. Beylikdüzü /İstanbul" adresi ile aynı adres olmadığı, dağıtıcı tarafından "adreste tebliği haiz kimse bulunmadığından, muhatabın dışarı gittiği, isim ve imzadan imtina eden komşusu tarafından beyan edilmesi üzerine, evrak A.. K.. mahalle muhtarlığına bırakıldı. Muhatabın kapısına .. nolu haber kağıdı asıldı" şerhi verilerek 28.03.2011 tarihinde tebliğ işleminin tamamlandığı, tebligatın üzerinde "A.. K.. Mah. Y.. S.. S... Bulvarı No:.. İç Kapı No :2 Beylikdüzü/İstanbul" adresinin yazılı olduğu, şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının bu haliyle TK'nun 21/2.maddesine uygun bir tebligat olmadığı görülmüştür. Ayrıca muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin TK'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddeleri gereğince araştırılmadığı, tebligatın muhtara teslim edildiğinin, muhataba haber verilmek üzere komşuya, yöneticiye veya kapıcıya bildirilmediği, böylece tebligatın, TK'nun 21/1, 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35/1-f maddelerine göre de usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda şikayetçi borçluya, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmediğinden şikayetin kabulüne ilişkin mahkeme kararının onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla borçluların karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 03.04.2012 tarih ve 2011/26154 Esas, 2012/10627 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 09/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.