Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1381 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35615 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tarsus İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2013/149-2013/343 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipte borçlu meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. İ.İ.K’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Öte yandan, anılan taşınmaz müşterek mülkiyete konu olduğundan paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olduğu gibi, haczedilmezlik iddiasına konu evde borçlunun oturmaması da meskeniyet şikayetine engel değildir. O halde mahkemece yapılacak iş; borçlunun hacizli taşınmazdaki hisse değeri ile mütevazi semtte satın alabileceği haline uygun evin değerinin bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilip yukarıdaki ilkeler çerçevesinde oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.