Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13659 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10066 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2013/782-2014/261Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Şikayetçi hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazına haciz konulduğu, borçlunun süresinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda taşınmazın haline münasip olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi kredi sözleşmelerine dayalı olarak tesis edilmiş zorunlu ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, haciz tarihinden önce Finansbank A.Ş. Lehine 16/12/2009 tarihli bir ipoteğin mevcut olduğu görülmekte olup; bu durumda mahkemece anılan banka lehine tesis edilen ipotek akit tablosu getirtilerek yukarıda belirtilen zorunlu ipoteklerden olup olmadığı, ve haciz tarihinde ipotek borcunun ödenip ödenmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Öte yandan borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi semt veya semtlerde, daha mütevazi koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekir. Somut olayda borçlunun mütevazi semtte satın alabileceği haline uygun evin değerinin bilirkişi aracılığı ile tespit ettirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken mütevazi yer araştırmasının, Konya il merkezi yerine Meram merkez ilçesi ile sınırlı yapılmış olması da doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.