Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13654 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10449 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Nazilli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2012/315-2013/106DAVACI : BORÇLU:O.. A..Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 02.12.2013 tarih, 2013/31407 E – 38053 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun oğlu olan şikayetçinin, borçludan tazminat kararına dayalı ilamlı icra takibinde alacaklı olduğunu ve takibin borçlunun mal kaçırmak kastıyla muvazalı senet tanzimine dayalı olarak başlatıldığı iddiasıyla hacizlerin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece 3. kişinin takibin tarafı olmadığından bahisle istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği, temyiz üzerine verilen kararın Dairemizin 02.12.2013 tarih, 2013/31407 E – 38053 K. sayılı kararı ile şikayetçi, borçlu murisin yasal mirasçısı olup, mirası reddetmediği de anlaşıldığından aktif husumet ehliyeti mevcut olup isteminin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir.28.11.1956 tarih 15/15 Sayılı İ.B.K. ve Y.H.G.K.nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Somut olayda dosyanın incelenmesinde davanın borçlu murisin ölümünden önce 10.03.2010 havale tarihli dilekçe ile Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/25 E sayılı dosyası ile açıldıktan sonra Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesin 2012/56 Esas sayılı dosyasına 05.06.2012 tarihinde tefrik edilip mahkemenin 2012/56 Esas 201/89 Karar sayılı kararı ile de yetkisizlikle kesinleştirilerek Nazilli İcra Mahkemesi'ne tevzi edildiği, dava açıldığında murisin sağ olduğu, murisin yargılma sırasında 04.04.2012 tarihinde öldüğü, şikyat tarihinde şikayetçinin henüz mirasçı sıfatının olmadığı anlaşılmıştır.O halde şikayet tarihinde borçlu henüz sağ olup şikayetçi mirasçılık safatına sahip olmadığından ve taşınmazın maliki de olmadığından istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine yönelik mahkeme kararı doğru olup Dairemizce hükmün onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 02.12.2013 tarih, 2013/31407 E – 38053 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.