MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2009NUMARASI : 2009/108-2009/333Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Zeytinburnu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/1013 E. 2006/832 sayılı kesinleşen satış kararının infazı amacıyla, Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2008/7 numaralı satış dosyasında, 05.01.2009 tarihinde yapılan ihalelerin feshini, ölen paydaş H. İ. mirasçıları İ. ve Z. M. T., kendilerine yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğundan bahisle takip etmişlerdir.Satış dosyası incelendiğinde, kıymet takdiri raporu tebligatlarının, "........." adresine gönderildiği tebligatların hukuk mahkemesi ilamında paydaş olarak yer alan A.T.'ya "birlikte sakin anneleri" sıfatıyla 07.09.20087de tebliğ edildiği satış ilanı tebligatlarınında aynı adrese gönderildiği ve ilamda taraf olan paydaş H. T.'ya Z. tebligatının "birlikte sakın amcası" sıfatıyla, İ. tebligatının ise "kayın biraderi" sıfatıyla 16.12.2008'de tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesi, "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz kişilerin, o davada hasım olarak alakası varsa muhatap namına kendilerine tebligat yapılmaz" hükmünü içermektedir.Mahkemece zabıta marifetiyle yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen 16.02.2009 tarihli tutanakta şikayetçilerin 22.09.2007 tarihinde ölen murisleri H. İ T.'nun eşi ve kızı Zeynep ile 2003-2007 yalları arasında "........." adresinde ikamet ettiği tesbit edilmiş. Davaclının dava dilekçesine ekli ............ ilçesi .......... mahallesi muhtarlığının 15.01.2009 tarihli yazısında da İlknur'un 2003 yılında bu adrese nakil geldiği ve halen mahallede kayıtlı olduğunun bildirildiği görülmektedir.O halde, mahkemece Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi gereğince davacılar adına tebligatları alan kişilerle aralarında menfaat uyuşmazlığının bulunduğu ve tebligat yapılan adresle ilgilerinin olmadığı tebligatların usulsüzlüğü nedeniyle ve de beyan edilen (13.01.2009) tarihe göre yedi gün içinde ihalenin feshininin talep edildiği nazara alınarak, ihalenin feshine karar verilmelidir. Yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.