Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13576 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10391 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/318-2013/656Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 16/12/2013 tarih, 2013/ sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın 3/16 hissesi borçlu A.. K.. adına kayıtlı olup, tapu kaydında İstanbul ili, Kağıthane İlçesi G. Mahallesi, .. ada . parselde kayıtlı arsa olduğu görülmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda;taşınmazın bina ve arsa toplam değerinin 900.000,00 TL olduğu, davacı borçlunun hissesine isabet eden değerin ise 168.750.00 TL olduğu, borçlunun ihtiyacını karşılayabilecek benzer nitelikte daireyi 175.000,00 -200.000,00 TL nin altında alamayacağı bildirilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu değildir. Bu nedenle borçlunun İstanbul ilinin daha mütevazi semtlerinde daha küçük, haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirtilen ilkelere uygun olarak borçlunun İstanbul ilinin daha mütevazi semtinde haline uygun bir evin değerinin bilirkişiden alınacak ek raporla tespit ettirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere uygun olmayan rapora dayalı hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulması yerine onandığı anlaşılmakla, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 16.12.2013 tarih ve 2013/33696 Esas, 2013/40161 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.