MAHKEMESİ : İstanbul 16. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2010/110-2013/509Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;Alacaklı tarafından, borçlu aleyhinde bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlu şirket vekilinin, müvekkili şirketin temsil ve ilzamı için çift imzanın gerekli olduğunu, takibe konu bonoda kaşenin sol tarafında yer alan imzanın şirket yetkililerinden D.. T. Ö.'a olmadığını, bu durumda müvekkili şirketin bonodan doğan borçtan sorumlu olmadığını ileri sürerek müvekkili aleyhindeki takibin iptali ile alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre imzanın şirket yetkilisi D.. T.. Ö. 'a ait olmadığı gerekçesiyle imza itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. .Somut olayda, takip konusu bononun tanzim tarihinin 10.12.2007 olduğu mahkemece, dosyaya celbedilen İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu yazı cevabına göre; 25.09.2003 tarihli ticaret sicil gazetesine göre borçlu N. B.. ... İletişim Hiz. Tic. Ltd. Şti'ni temsil ve ilzama yetkili kişilerin, H.. U.. Y.., D.. T..Ö.., M. K. ve S.. T. olup bahsi geçen yetkili kişilerden herhangi ikisinin şirket kaşesi altına birlikte atacakları müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları ,08.12.2004 yılında ise şirket müdürlerinden M.. K..'ın müdürlük görevinin sona erdiği görülmüştür. Takip dayanağı bonoda şirket kaşesini sağ tarafında atılan imzanın borçlu şirket yetkilisi H.. U. Y..'ya ait olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, sadece D.. T..Ö.. yönünden inceleme yapıldığı, S. T.. yönünden herhangi bir imza incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece şirketi temsile yetkili olan S.. T..'nun imzalarının bulunduğu belge asılları toplanarak, borçlu şirket adına atılan imzanın adı geçen yetkiliye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.