Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1348 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9791 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip konusu bonodaki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu görülmektedir.Somut olayda, mahkemece, takibe dayanak bono üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda; bilirkişi ... tarafından düzenlenen 10.12.2015 tarihli raporda; inkar olunan imzanın keşideci borçlu ...'un eli mahsulü olduğunun bildirildiği, borçlunun şikayeti üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/139127 soruşturma no'lu dosyasından aldırılan 30.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, senetteki imzaların keşideci borçlunun eli ürünü olmadığının ifade edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, itiraza konu edilen bono ön yüzünde atılı bulunan imzaların muteriz keşideci borçlu ...'a aidiyeti hususunda dosya kapsamında mevcut iki rapor arasında çelişki bulunduğu açıktır.O halde mahkemece, bilirkişi raporları arasında var olan çelişkinin giderilmesi için takibe dayanak bono ön yüzünde bulunan keşideci imzalarının borçlu ...'a ait olup olmadığı yönünden yeniden farklı bir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de, İİK'nun 170/3. maddesi hükmüne aykırı olarak karar yerinde gerekçesi ve artırım nedenleri gösterilmeksizin % 20 oranı aşılmak suretiyle % 40 oranında inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.