Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13394 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4607 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İzmir 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/12/2012NUMARASI: 2012/919-2012/980Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında örnek 7 ilamsız takip yapılmış, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu şikayetinde bulunarak ıttıla tarihinin 26.12.2012 tarihi olarak tespitini talep etmiş, mahkemece, borçlunun sürekli olarak aynı adreste faaliyet gösterdiği, apartman yönetim yazısına göre de borçlunun adresten ayrılmadığı, buna göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dosyası incelendiğinde, borçlu şirket adına çıkarılan ödeme emri tebligatının adresin sürekli kapalı olduğu ve muhatabın adresten ayrıldığının tespiti ile 16.11.2012 tarihinde iade edildiği, bilahare İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden borçlu şirketin kayıtlı adresinin sorulduğu ve 19.11.2012 tarihli cevap yazısında borçlu şirkete daha önce ödeme emri tebligatı çıkarılan adresin kayıtlı adres olarak bildirildiği, bunun üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince 20.11.2012 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun (Değişik fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./9.mad.) 35/4. maddesi gereğince, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Anılan yasa maddesi uyarınca borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligat usulüne uygundur. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi yerine tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.