MAHKEMESİ: Konya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/11/2011NUMARASI: 2011/1201-2011/1248Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip borçlularından..... icra mahkemesine başvurusunda, Konya İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ederek Merzifon veya Karaman icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazının kabulü ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 6100 Sayılı HMK.nda, 1086 Sayılı HUMK.nun 12. maddesindeki ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olacağını belirten düzenlemeye yer verilmediğinden, Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararının icra dairesinin yetkisinin belirlenmesinde bir etkisinin kalmadığı belirtilerek takibin başlangıç tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 6/1. maddesindeki genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri olan Merzifon icra dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Hernekadar itiraz tarihinden sonra, karar tarihinden önce 18.10.2011 tarihinde takip alacaklısı tarafından takipten feragat edilmiş ise de; 28.11.1956 tarih 15/15 Sayılı İBK. ve HGK.nun 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Somut olayda, özel hüküm olması sebebiyle uygulanması gereken İİK.nun 261. maddesindeki "Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati hac iz kararı kendiliğinden kalkar." şeklindeki düzenlemeye uygun olarak, Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan ihtiyati haciz kararının aynı yer icra müdürlüğünde infaza konulmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yetki itirazının reddi ile borçlunun sair itirazlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan yasa maddesi gözardı edilerek HMK'nun 6/1. maddesine göre hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.