Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13378 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10845 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/01/2014NUMARASI : 2013/431-2014/14Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu İ.. G.. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sait temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabul edildiği görülmektedir.İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Yukarıda belirtilen kanun maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin bu nitelikte belge kabul edilebilmeleri için bu belgelerin, İcra ve İflas Kanunu'nda yada özel Kanunu'nda, İİK’nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir (İİK'nun 143/2, 105/1, 251/1, 634 Sayılı Kanun'un 37. maddesi gibi). Somut olayda, alacaklı, 23.12.2013 tarihli dilekçesinde "işyerini, kendisine ait eşyalarla birlikte borçlulara kiraya vermiş olup kiradan doğan alacağına karşılık, takibe ve davaya konu edilen iki adet 4.500 TL'den toplam 9.000 TL bedelli bono aldığını, bononun ödeme tarihinde ödenmediğini, alacağın, beş aylık kira bedeli ve alacaklıya ait eşya bedellerinden kaynaklandığını" beyan etmiştir. Bu durumda, takibe konu senetlerin illetten mücerret olmayıp, kira ilişkisine bağlı olarak ve teminat amaçlı verildiğinin alacaklının yukarıdaki beyanı ile sabit olduğu, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakta olup, dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, belirtilen nedenlerle borçlu İ.. G.. hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu İ.. G..'in temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.