MAHKEMESİ: Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/01/2013NUMARASI: 2013/5-2013/16Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dosyasının incelenmesinde, borçlu şirket aleyhine yürütülen genel haciz yoluyla takipte, borçlu şirketin istihkak ve hak edişlerine haciz konulması için, İcra Müdürlüğü’nce Bismil İlçe Özel İdaresi’ne ve Bingöl Üniversitesi’ne haciz müzekkeresi yazıldığı, adı geçen kurumlarda yürütülen işlerin borçlu şirketçe adi ortaklık çerçevesinde yapıldığı anlaşılmıştır.Borçlu vekili, müvekkilinin borcundan dolayı adi ortaklıkların alacaklarına haciz konulamayacağından haciz işlemlerinin iptalini talep etmiş, Mahkeme, Bismil İlçe Özel İdaresi’nde borçlu şirketin ortaklık oranı olan %80 oranında hak ediş ve istihkaklarına haciz konulması işlemi usulüne uygun olduğundan bu yöndeki şikayetin reddine, diğer istem yönünden ise şikayetin kabulüne karar vermiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 622 ve 623 ( Mülga 818 sayılı BK 522 ve 523.) maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak şirketin iştirak hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki, yıl sonunda bilançonun düzenlenmesi ile ortaya çıkan, kar payını haczettirebilirler. Ayrıca, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında takip yapılması halinde, adi ortaklığın istihkakına haciz konulamaz. Somut olayda, haciz adi ortaklığın alacakları üzerine konulmuş olup, 3. kişinin haczi adi ortaklığın payı oranında uygulandığının bildirilmiş olması sonuca etkili olmadığı gibi yukarıda açıklanan yasa hükümlerini bertaraf etmez. Bu nedenle, Mahkemece, şikayetin tümden kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.