Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13326 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 27453 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/08/2011NUMARASI: 2011/776-2011/1071Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK.nun 83/c maddesinde; "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862.maddesi hükmü saklıdır" düzenlemesi yer almaktadır. Kural olarak taşınmaz telif, tahrip ve tağyir edilmeden ondan ayrılması mümkün olan eklenti ana taşınmazdan ayrı haczedilip satılabilir. Ana taşınmazın ipotekli olması hali için düzenlenmiş yukarıdaki yasa maddesine göre ipotekli taşınmazın ipotek akit tablosunda sayılı ve eklenti niteliğini taşıyan menkuller taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği gibi ikinci fıkrada Türk Medeni Kanunu'nun 862.maddesi hükmü saklı tutulmuş olup, bu maddeye göre rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki mahcuzlar da taşınmazdan ayrı haczedilip satılamaz. Taşınmazın ipotekli olduğu her iki durumda da (ipotek akit tablosunda yazılı olsa da olmasa da) mahkemece mahcuzların Medeni Kanun hükümlerine göre eklenti niteliğinde olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile belirlenmeli taşınmaz ipotekli, mahcuz menkullerde bu taşınmazın eklentisi niteliğinde ise haczedilmezlik şikayeti kabul edilmelidir. Somut olayda, Şişli Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 22.07.2010 tarih ve 7869 yevmiye nolu işlemi ile ipotek tesis edilmiş olup, şikayete konu menkuller ise Şişli 1.İcra Müdürlüğü tarafından 16.06.2011 tarihinde haczedilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki kurallar ışığında mahallinde üç kişilik bilirkişi heyeti eşliğinde (birisi hukukçu) inceleme yapılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.