Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13266 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10992 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Burhaniye İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2013/95-2013/154Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun usulsüz yapıldığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesinin 6352 Sayılı Yasa ile değişikliğinden önceki hükmüne göre; alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin ikinci fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır. Sözkonusu maddeye göre, belirlenen süreler içinde satış talep edilmez veya satış talebinin geri alınması halinde aynı sürede yenilenmez ise, takip düşecektir. Takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerekir.Aynı Kanunun 129/son maddesi hükmüne göre de, ikinci ihalede alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış talebi düşer. Satış talebinin düşmesinden itibaren işlemeye başlayacak iki yıllık sürede alacaklının yeniden satış talep etmesi zorunludur.Somut olayda, alacaklı 24/04/2008 tarihinde icra takibine başlamış ve borçluya icra emri 29/04/2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Alacaklı, icra emrinin tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 150/e maddesinde belirtilen iki yıllık süre dolmadan 11/07/2008 tarihinde satış talebinde bulunmuş ve aynı tarihte satış avansını yatırmıştır. Her ne kadar, 15/09/2008 tarihinde satış talebinden vazgeçmiş ise de, icra emri tebliğinden sonra iki yıllık süre içinde yine 13/01/2009 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve 20/01/2009 tarihinde satış avansını dosyaya depo ettiği görülmektedir. Diğer bir ifade ile, yukarıda açıklanan maddede belirlenen iki yıllık sürede satış isteme şartı gerçekleştirilmiştir. Bahse konu satış talebi üzerine 20/01/2009 tarihli satış kararında, 20/03/2009 ile 30/03/2009 tarihleri ihale günü olarak belirlenmiş, ancak, her iki satışta da alıcı çıkmamıştır. Bu durumda, İİK.nun 129/son maddesi hükmü gereğince, ikinci ihalede alıcı çıkmadığından 30/03/2009 tarihi itibariyle satış talebi düşmüştür. Alacaklı, anılan maddeye göre satış talebinin düşmesinden sonra yasal iki yıllık süre içerisinde 08/09/2009 tarihinde satış talebinde bulunmuş ve 09/09/2009 tarihinde de satış avansını yatırmıştır. Belirlenen satış günlerinde yine alıcı çıkmayınca ikinci ihale günü olan 19/11/2009 tarihi itibariyle İİK.nun 129/son maddesi gereğince satış talebi düşmüştür. Daha sonra alacaklı iki yıllık süre dolmadan 14/04/2011 tarihinde satış istemiş ve satış avansını yatırmasına karşın 17/06/2011 tarihinde satış talebinden vazgeçmiş ise de, aynı tarihte, yani 19/11/2009 tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde, yeniden satış talebinde bulunmuş ve satış avansını dosyaya depo etmiştir. 17/06/2011 tarihli satış talebi sonrası 26/08/2011 tarihli ikinci satış günü, ipotekli taşınmaz alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilmiştir.Yukarıda dosya safahatına ilişkin yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, alacaklı, gerek İİK.nun 150/e gerekse İİK.nun 129/son maddelerine uygun şekilde yasal iki yıllık sürelerde defaten satış talebinde bulunmuş ve ihale yasal şartlara uygun olarak gerçekleştirilmiştir.O halde, mahkemece, borçlunun ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.