Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13249 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4689 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2012/605-2012/1209Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı ... tarafından, borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilarnsız takip başlatıldığı, borçluların örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz ettikleri, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu ve mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 1- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından, alacaklı ile adı geçen borçlu arasında 01.04.2009 tarihinde yapılan alacaklının tasfiye halindeki İhlas Finans Kurumu A.Ş.'de bulunan kar ve zarar katılım hesabında bulanan 6.327 Amerikan Doları ve 3.888 Euro alacağını adı geçen borçluya temlik etmesine ilişkin adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak borçlu aleyhine takip yapıldığı, borçlunun bu sözleşmenin içeriğine veya sözleşmedeki imzaya yönelik bir itirazının olmadığı, ancak borçlunun belirtilen bu sözleşme dışında alacaklı ile arasında başkaca sözleşme bulunmadığını belirterek takip dayanağı yapılan ve alacaklı ile diğer ...Ltd.Şti. arasında yapılan sözleşmeye yönelik açıkça imza itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı ile borçlu arasında yapılan ve takip dayanağı olan yukarıda belirtilen sözleşme İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen ve itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayacak nitelikte belgelerden değil ise de, borçlu itirazında dayanak sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödediği iddia ettiğine göre alacaklının İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelere dayanması gerekmez. Ancak ödeme iddiasının usulünce ispat edilmesi gerekir. Borçlunun ödeme iddiasını dayanak sözleşmeye açıkça atıf yapan belge veya belgelerle ispatlayamadığından borçlu ...'ın tarafı olduğu sözleşme yönünden itirazın kaldırılması doğru olup, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de, borçlu Muhammer Kahriman'ın tarafı bulunmadığı ve açıkça itiraz edilen 01.04.2009 tarihli alacaklı ile diğer borlu ...Ltd.Şti'nin taraf olduğu 2. sözleşmeye dayalı olarak talep edilen alacak yönünden İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgeye dayanılmadığından bu sözleşmeye dayalı alacak talebi yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine istemin tümden kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.1- ... Ltd.Şti'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından, alacaklı ile adı geçen borçlu arasında 01.04.2009 tarihinde yapılan, alacaklının tasfiye halindeki İhlas Finans Kurumu A.Ş.'de bulunan kar ve zarar katılım hesabında bulanan 42.238,00 Amerikan Doları ve 25.939,47 Euro alacağını adı geçen borçluya temlik etmesine ilişkin adi yazılı sözleşmeye dayalı olarak borçlu aleyhine 14.03.2012 tarihinde takip başlattığı, sözleşmede temlik bedeli olarak belirlenen 42.238,00 Amerikan Doları ve 25.939,47 Euro'nun 25.01.2010-25.12.2014 tarihleri arasında aylık taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmede belirlenen taksitlerin muacceliyetine ilişkin bir kayıt olmadığı gibi her bir ödemenin birbirinden bağımsız olacağının kararlaştırıldığı, borçlunun bu sözleşmenin içeriğine veya sözleşmedeki imzaya yönelik bir itirazının olmadığı, ancak sözleşme ile kararlaştırılan ve vadesi gelen taksitlerin ödendiğini, vadesi gelmeyen taksitlerin ise muaccel hale gelmediğini belirterek borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır .Alacaklı ile borçlu ...Ltd.Şti arasında yapılan ve takip dayanağı olan yukarıda belirtilen sözleşme İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen ve itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayacak nitelikte belgelerden değil ise de borçlu itirazında dayanak sözleşmeden kaynaklanan ve vadesi gelen taksitlere ilişkin borcunu ödediğini iddia ettiğine göre alacaklının İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelere dayanması gerekmez. Ancak ödeme iddiasının usulünce ispat edilmesi gerekir. Borçlunun takip tarihi olan 14.03.2012 tarihinden önce vadesi dolan taksitlere ilişkin ödeme iddiasını dayanak sözleşmeye açıkça atıf yapan belge veya belgelerle ispatlayamadığından borçlu ...Ltd.Şti'nin tarafı olduğu sözleşme yönünden ve takip tarihi itibariyle vadesi dolan taksitler yönünden itirazın kaldırılması doğru olup, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; borçlu ...Ltd. Şti'nin tarafı bulunmadığı ve diğer borçlu Muhammer Kahriman'ın taraf olduğu 2. sözleşme ile borçlu ...Ltd. Şti'nin tarafı bulunduğu sözleşmeden kaynaklanan ancak takip tarihi itibariyle vadesi dolmayan ve muaccel hale gelmeyen alacaklar yönünden İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı nitelikte belgeye dayanılmadığından anılan sözleşmeden kaynaklanan alacak talebi yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine tümden kabulüne karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.